“`html

Friedrich Merz’in Başbakanlığı: Almanya-Türkiye İlişkileri için Ne Anlama Geliyor?

Almanya’da yapılan seçimlerde Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz’in başbakan olması durumunda, Almanya-Türkiye ilişkilerinde neler değişebilir? Merz’in Avrupa için belirlediği “stratejik özerklik” hedefi, Türkiye açısından nasıl bir yol haritası sunuyor?

Yeni başbakan olarak göreve gelmesi beklenen Friedrich Merz’in ilk yurtdışı ziyaretlerinden birinin Türkiye’ye olacağı düşünülüyor.

BBC Türkçe ile görüşme sağlayan Almanya’nın eski Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, “Merz, başbakanlığının ilk haftalarında Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir” ifadelerini kullanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merz’i tebrik etmesi ve Türkiye’ye davet etmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

23 Şubat’ta gerçekleştirilen erken seçimleri kazanmasının ardından Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile koalisyon kurma müzakerelerine başlayan Merz, pek çok Avrupa lideriyle görüşmeler gerçekleştirmeye de başladı.

Çarşamba akşamı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile özel bir görüşme yapmak üzere Paris’e giden Merz’in, başbakanlık görevini üstlenene kadar Erdoğan ile bir araya gelip gelmeyeceği ise merak konusu.

Merz’in Avrupalı liderlerle yaptığı görüşmelerde “acil dış politika öncelikleri” önemli bir yer tutmaktadır ve bu da Türkiye’yi yakından etkilemektedir.

Merz’in Önceliğinde Türkiye’nin Yeri Nedir?

Friedrich Merz, seçim gecesi katıldığı bir televizyon programında NATO’nun varlığını sürdürebilmesinin giderek zor bir hale geldiğini kaygıyla belirtmiştir. “Bu durumu bir gün bu kadar açık bir şekilde ifade edeceğimi düşünmemiştim” diyen Merz, Avrupa’nın hızla ABD’den bağımsızlaşması gerektiğine dikkat çekti.

Özellikle Trump döneminde NATO’ya olan bağlılıkların sorgulanması, Berlin’de alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Dr. Cuntz, “Trump yönetimi, Avrupalıların stratejik çıkarlarını sürekli tehdit ediyor. Bu da Türkiye gibi ülkelerle işbirliğimizi güçlendirmemizin önemini ortaya koyuyor” dedi.

CDU lideri Merz, kampanyası sırasında Türkiye’nin bölgesel anlamdaki stratejik rolünü vurgulayarak, iki ülke arasındaki dış politika, güvenlik ve ekonomik işbirliğini geliştirmeye yönelik hedefler koydu.

Türkiye’nin Avrupa ile İlişkisi Giderek Önem Kazanıyor

Berlin’deki Politika ve Bilim Vakfı’ndan (SWP) uzman Dr. Sinem Adar, Trump’ın politikalarının Türkiye’nin Avrupa’ya olan bağımlılığını artırdığına inanıyor. Adar, NATO’nun geleceğinin belirsizliğinin Türkiye’nin savunma politikaları açısından yeni zorluklar doğurduğunu söyledi.

Avrupa başkentlerinde, ABD olmadan nükleer caydırıcılığın nasıl tesis edileceğine dair tartışmalar başladı. İngiltere ve Fransa’nın bu alanda yeni stratejiler geliştirdiği konuşuluyor.

Türkiye’nin NATO’daki stratejik konumu ve coğrafi önemi, Avrupa’nın güvenliğini etkileyen faktörlerdendir. Savunma alanında yaşanabilecek olumsuz gelişmeler, Ankara’nın Avrupa ile ilişkisinin önemini artırıyor.

Kurumsal İşbirliğinde Yaşanan Zorluklar

Dr. Adar, Ukrayna’daki gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa güvenliği üzerindeki potansiyel etkileri konusunda tartışmalara yol açtığını belirtti. Türkiye, NATO’nun ikinci büyük ordusu olarak Avrupa’nın güvenliği için kritik bir aktör konumundadır. Ancak, geçmişteki güven erozyonu, Türkiye ile Avrupa arasındaki işbirliğini zorlaştırmaktadır.

Cuntz, “Avrupa’nın savunma alanında daha aktif olabilmesi için Türkiye’nin stratejik müzakerelere dahil edilmesi gerektiğini savundu. Türkiye, Almanya’nın ve Avrupa’nın güvenliğinde önemli bir oyuncudur” dedi.

Türk-Alman İşbirliği Giderek Güçleniyor

Almanya, savunma alanında Türkiye ile olan işbirliğini artırma yönünde önemli adımlar atmaya başlamıştır. Eurofighter satışları gibi teknik konularda görüşmeler başlatılmış, Türkiye’nin Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi’ne dahil edilmesi yönünde olumlu gelişmeler kaydedilmiştir.

Türkiye’nin yanı sıra, Almanya ekonomisi de iki ülke arasındaki ticari ilişkileri güçlendirmeye yönelik olarak, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu gibi projeleri desteklemeye devam etmektedir.

Dr. Cuntz’un ifadesine göre, “Türkiye’nin daha fazla dışa bağımlı hale gelmemesi için bu işbirliği kritik öneme sahiptir. Ancak Ankara’nın da Avrupa ile olan ilişkilerini güçlü tutma konusunda aktif bir rol üstlenmesi gerekiyor.”

Erdoğan’dan Almanya’ya Mesaj

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda Almanya’daki seçimlere atıfta bulunarak, “liberal demokratlar” üzerinden yeni hükümeti eleştirmiştir. Bu tür mesajların, Berlin’de olumsuz yankı uyandırdığı belirtiliyor.

Aynı zamanda, Merz’in liderliğindeki yeni hükümet, SPD lideri Scholz’un başbakanlığındaki gibi düşünceli bir halkla ilişkiler politikası gütmeye niyetli görünüyor.

Yeni Dönemde Hedefler Neler?

Türkiye, Avrupa’ya yönelik düzensiz göçün önlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Merz, göç konusunu Avrupa’nın gündeminden çıkarmak için tedbirler almayı hedefleyecektir. Ayrıca, Türkiye’nin siyaseti üzerinde olumlu bir etki yaratacak olan Suriye gibi konularda birlikte hareket etme niyeti de göz önünde bulundurulmalıdır.

Tüm bunlara rağmen, hem SPD hem de CDU/CSU içinde, Türkiye ile AB müzakerelerinin tekrar başlaması yönünde bir beklenti olmadığını belirtmek gerekir. Almanya, Türkiye ile işbirliğine odaklanmayı tercih etse bile, Türkiye’deki otoriterleşme eğilimleri, Almanya’da kamuoyu tepkisine neden olabilir ve işbirliği çabalarını sınırlayabilir.

“`