Kazakistan’da yapılan çalışmalarda Batı Göktürk döneminden kalma bir külliye ve eserler bulundu. Birbirinden farklı eşyaların çıkarıldığı alan, Türk tarihinde türünün ilk ve en önemli olma özelliklerini taşıyor. Tabii kendisini önemli kılan asıl etkenler oldukça farklı.
Mimari yapısı, içinden çıkarılan bulgular ve inanç öğeleriyle Türk dünyası için hazine niteliğinde olan bu alan hakkında, yapılan çalışmaların başında gelen isim Prof. Dr. Zainolla Samashev, oldukça dolu ve doyurucu açıklamalar yaptı. Söz konusu açıklamalar için TRT Haber’e konuşan Samashev hem çıkarılan nesneler hem de bunların önemi hakkında konuştu.
“İlk defa böyle bir yer keşfedildi”
Eski geleneklere göre defin merasimlerinde şahsi eşyaların ve silahların mezara koyulmasının gelenek olduğunu biliyoruz. Bu sebeple mezardan birçok bulgu da elde edilmiş. Bunlar arasında en çok dikkat çeken ise üzerine söz konusu Göktürk kağanının işlendiği bir kemer tokası oldu.
Bu tokanın üzerinde tahtında oturan kağanı, başında tacıyla ve elinde ant kadehiyle görüyoruz.
Tokadaki kağanın uzun saçlı ve 30-35 yaşlarında olduğunu belirten Dr. Serhan Çınar ise bu bulgu hakkında şu sözleri söyledi:
Bunun üzerine ekleme yapan Prof. Dr. Samashev ise şu eklemeleri yaptı:
Toka, 8. yüzyıldan kalma.
Tabii tokanın bulunduğu kompleks de oldukça önemli.
Bu konuda da Samashev, söz konusu alanı eşsiz kılan labirente de değinerek şu sözleri söyledi:
Kağan’ı tasvir eden büyük bir taş heykelin bulunduğu sunak alanını geçince merdivenler yoluyla mezar odasının iç kısmına geçiliyordu. Kremasyonun yapıldığı ateş ocağı, altın levhalı süslemeler, oklar, kılıçlar ve daha nice obje, dönemin yaşamı hakkında fikir edinmemizi sağlıyor. Bahsettiğimiz granit heykel, Astana’da yer alan Milli Müze’de korumaya alındı.
Son olarak Samashev, Batı Göktürk Dönemi’nin Türk tarihindeki önemini şu sözlerle açıkladı:
Söz konusu bulgular hakkında sizin düşünceleriniz neler?