Hayvan haklarının korunmasını anayasal olarak ilk garanti eden ülke İsviçre’de, sahipsiz hayvanlara, özel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan, gönüllülerin desteklediği hayvan barınaklarında bakılıyor.
“Avrupa’da sahipsiz hayvanlar” başlıklı dosya haberin yedinci bölümünde AA muhabiri, Türkiye’de gündemden düşmeyen sahipsiz hayvanlarla ilgili İsviçre’deki uygulamaları ve yasal düzenlemeyi derledi.
Ulusal Hayvan Refahı Yasası, 1978’de İsviçreli seçmenlerin yüzde 81’i tarafından kabul edilirken İsviçre, 1992’de hayvanların onurunun korunmasını garanti eden bir hükümle hayvanları anayasal olarak tanıyan ilk ülke oldu. Buna göre, hayvanların “onurunu ve refahını aşağılayan faaliyetler” kanunen yasaklandı.
İsviçre’de kanton düzeyinde hayvanları koruyan yasalar daha önceden kabul edilirken, Schaffhausen kantonu hayvanlara karşı zulmü engelleyen ilk yasayı 1842’de çıkardı.
Ülke genelinde hayvan haklarıyla ilgili çalışmalar, hayvanların takibi ve kısırlaştırma gibi tedbirler neticesinde başıboş hayvana genel olarak rastlanmıyor.
İsviçre’nin bazı bölümlerinde sahipsiz kediler görülürken, bu durumun da sona erdirilmesiyle ilgili tartışmalar zaman zaman gündeme geliyor.
İsviçre Hayvanları Koruma Derneğinin verilerine göre, ülkede yaklaşık 300 bin başıboş kedinin olduğu tahmin ediliyor.
Köpekler için mikroçip takılması ve bilgilerin veri bankası AMICUS’a kayıt zorunluluğunun, sahipsiz kediler için de uygulanması, yapılan önerilerin başında geliyor.
Ülke genelinde resmi kayıtlı bulunan yaklaşık 60 hayvan barınağının olduğu biliniyor.
İçerisinde birkaç hayvanın barınacağı şekilde küçük çaplı olan ve resmi kaydı bulunmayan 300’e yakın barınağın olduğu da tahmin ediliyor.
İsviçre’de devlete ait hayvan barınağı bulunmuyor
Devlete ait barınak bulunmayan İsviçre’de, tüm hayvan barınakları özel kuruluşlar veya sivil toplum kuruluşları tarafından yönetiliyor.
Bağışçılar ve gönüllüler tarafından finanse edilen barınaklar, belediyeler ve hükümetle projelere dayanan anlaşmalar yapabiliyor.
Sokağa hayvan bırakanlar ve hayvanlarını terk edenler için cezai yaptırımlar uygulanıyor. Bu cezalar kantondan kantona değişiklik gösterirken, para ve teorik olarak hapis olarak değişebiliyor.
AA muhabiri, ziyaret ettiği barınaklarda hayvanlar için geniş alan ayrıldığını ve sağlık dahil tüm bakımlarının bu alanda yapıldığını gözlemledi.
Sahipsiz hayvanlar barınaklarda iki ay sahibinin bulması için bekletiliyor
Vaud Hayvanları Koruma Derneğinde 20 yıldır görev yapan Stephane Crausaz, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, İsviçre’de başıboş hayvanın bulunmamasında kısırlaştırmayla ilgili bilinçlendirme kampanyalarının etkili olduğunu kaydetti.
Crausaz, “Köpekler için zorunlu elektronik kayıt (çip takılması) ve hayvanları terk etmenin cezalandırılması da başıboş hayvan olmamasına katkıda bulunuyor. Ancak İsviçre’de tamamen sahipsiz evcil hayvan bulunmadığını söylemek doğru değil çünkü başıboş kediler konusu oldukça önemli olmaya devam ediyor. Büyük kısırlaştırma kampanyaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
İsviçre’de bulunan sahipsiz hayvanların barınma merkezlerine götürüldüğünü belirten Crausaz, “Bir sahipsiz hayvan barınağa getirildiğinde, sahibinin gelip onu alması için iki ay bekleniyor. Eğer iki ay içerisinde sahibi bulunmazsa o hayvan sahiplendirilmek üzere başkasına verilebiliyor.” diye konuştu.
Crausaz, Vaud Hayvanları Koruma Derneği dahil İsviçre’deki barınakların özel kuruluşlar olduğunu, üyelerinin ve bağışçılarının destekleriyle yönetildiğini belirtti.
Ülke genelinde kısırlaştırma kampanyalarının devam ettiğinin, özellikle son dönemde kediler için bunun etkin kullanıldığının altını çizen Crausaz, “Vaud kantonu 50 yıldır kısırlaştırma çabalarına aktif olarak katılıyor. Bu durum yerel düzenlemeler neticesinde kantondan kantona farklılık gösteriyor. Ancak kısırlaştırma İsviçre’de yaygın bir durum.” dedi.
İsviçre’de normal şartlarda hayvanların uyutması yöntemine başvurulmadığını vurgulayarak bu uygulamanın sadece aşırı saldırgan ve hasta hayvanlar için gerçekleştirildiğini belirten Crausaz, ülkede sokak hayvanının yaygın olmamasının ve barınaklarda yer problemi bulunmamasının da hayvanların uyutulmamasında etkili olduğunun altını çizdi.
Crausaz, federal düzeyde hayvanların anayasal olarak koruma altına alınmasının 1992’de gerçekleştiğini hatırlatarak kantonlarda bu konudaki yasal adımların daha önce uygulamaya konulduğunu ifade etti.
İsviçre genelinde barınaklara her yıl yaklaşık 20 bin hayvan bırakıldığını aktaran Crausaz, ülkede sahiplenilmiş yaklaşık 600 bin köpek ve 2 milyon civarında da kedinin olduğunu belirtti.
Hayvanları terk edenlere cezai yaptırımlar uygulanıyor
Zürih Hayvanları Koruma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Vanessa Gerritsen de hayvanların onurunun korunmasının İsviçre Anayasası’nda yer aldığına işaret ederken hükümetin koruyucu düzenlemeler çıkararak ve yeterli yaptırımı sağlayarak hayvanları korumakla yükümlü olduğunu kaydetti.
Yetkililerin başıboş hayvanların sokaklarda dolaşmasını engelleyecek önlemler alması gerektiğini söyleyen Gerritsen, İsviçre genelinde yer yer başıboş kediye rastlandığını, kedilere çip takılmamasının ve kayıt altına alınmamalarının bunda etkili olduğunu ifade etti.
Gerritsen, “İsviçre’de sahip olduğun hayvanı sokağa bırakmak yasa dışıdır. Hayvan sahipleri, hayvanın bakımını sağlamakla yükümlüdür. Hayvanları, onlardan kurtulmak için terk eden kişiler ağır para cezasına hatta hapis cezasına bile çarptırılabilir. Çünkü hayvanları terk etmek onları karşı ‘zulüm’ olarak kabul edilir.” ifadelerini kullandı.
İsviçre’de köpeklere yönelik kayıt ve çip zorunluğunun hayvan refahı ve güvenliği nedeniyle yıllar önce getirildiğini hatırlatan Gerritsen, sokak kedilerine yönelik kısırlaştırma ve çip zorunluluğunun tartışma konusu olmaya devam ettiğini belirtti.
İsviçre’de parklarda hayvanlar için özel alan bulunuyor
İsviçre’deki parklarda hayvanların ve özellikle köpeklerin tasmalarının çıkartılarak dolaşabileceği, çitlerle çevrili alanlar bulunuyor.
Bu alanlar, köpeklerin hem serbestçe oynayabilmesini hem de insanların olduğu yerlere tasmasız ulaşmasını engelliyor.
İsviçre’de bu uygulama sayesinde hayvan refahı ve güvenliğine katkı sağlanıyor.