Uzun bir süre önce George Lucas “ışın kılıcı” fikrini ortaya atarak Yıldız Savaşları (Star Wars) film serisini başlatmıştı. Bundan 30 yıl sonra, 2007’deki bir görev sayesinde, ışın kılıçlarının evrende gerçekten var olduğuna artık eminiz. Çünkü bu görevde, astronotlar yanlarında Star Wars filminde kullanılan bir ışın kılıcını da almışlardı.
‘İKİ UZAY TEMASINI AYNI ANDA BİRLEŞTİRİYOR’
Emekli NASA astronotu ve o zamanlar üç görev ve sekiz uzay yürüyüşü tecrübesi olan Jim Reilly, “Bunun güzel bir bağlantı olduğunu düşünüyorum çünkü iki uzay temasını aynı anda birleştiriyor” dedi ve devam etti:
“Yaptığımız şey açısından bilim kurgu ile gerçeklik arasında ince bir çizgi var. Gerçekten de tam zamanı çünkü şu anda yaptığımız şeylerin çoğu, ben büyürken bilim kurguydu.”
Chip’in aktardığı habere göre astronotların kendileriyle birlikte dünya dışına “kaçak eşya” götürdükleri ilk sefer değildi. Örneğin 1969’da, Ay’a ilk inişten sadece birkaç ay sonra, Amerikalı heykeltıraş Forrest Myers dönemin bazı sanatçıyla bir araya gelerek Apollo 12 uzay aracına gizlice iliştirilen bir küçük çizimler koleksiyonu olan Ay Müzesi’ni oluşturdu ve bunların günümüzde hala Ay yüzeyinde durduğunu varsayabiliriz. Ondan sekiz yıl sonra Voyager 1 ve 2, 115 resim, 90 dakikalık müzik, 55 dilde selamlama ve “Dünyanın sesleri” seçkisini içeren 30 santimetrelik iki altın disk olan Altın Plaklarıyla yola çıktı.
Hatta bu ışın kılıcı, Star Wars ile ilgili bir şeyin uzaya ilk çıkışı bile değil. Reilly, birçok astronotun onlarca yıl boyunca çeşitli uzay gemilerine “oyuncak hatıralar, Star Wars oyuncağı gibi hayatlarında bir anlam taşıyabilecek şeyleri” gizlice soktuğunu söyledi: “Biraz sıra dışı olabilecek pek çok şey var.” Bahsi geçen Işın kılıcı ise, STS-120 görevinde yörüngede toplam 14 gün geçirdi. 23 Ekim 2007’de Dünya’dan ayrılırken, yolculuğunu, muhtemelen bir ışın kılıcını uzaya fırlatmanın en az etkileyici şekillerinden biriyle, Discovery Uzay Mekiği’ndeki erişilemeyen bir bölmede köpükle güvenli bir şekilde paketli bir şekilde geçirdi.
Işın kılıcı, görev sona erdikten sonra güvenli ve sağlam bir şekilde ve herhangi bir Sith Lorduna karşı kullanılmadan başarıyla George Lucas’a iade edildi.
